Kısaca Otomobil Nedir

Kısaca Otomobil Nedir

Otomobil, patlamalı, içten yanmalı, elektrikli motorla yada bir gaz tribünüyle hareket eden kara yolu taıtına verilen addır. Mekanik çekişli taşıtların ilk zamanlarında, araştırmacılar tarafından o dönemde bilinen tek enerji kaynağına yani su buharın genişleme kuvvetine başvurdular ve insan oğlunun otomobille olan macerası böylece başlamış oldu. Yeni modeller, bilgisayar ve çeşitli sensörlerle donatılmış vaziyette. Dış koşullar irdelenip içerideki havanın nem ve sıcaklığı ayarlanıyor, yol durumu hakkında bilgi veriliyor, motorun çalışma koşulları ve egsoz çıkışının gaz bileşimi izlenip şöför uyarılıyor. Kompakt disk, buzdolabı, televizyon ve çeşitli güvenlik sistemlerine ek olarak bazılarında küresel konum belirleyici (GPS) sinyal kaynağı bile var. Sürücünün dahi farkında olmadığı bir arızanın belirlenmesi halinde, servis ağı, otomobilin nerede olduğunu belirleyip, en yakın servis elamanlarını müdahale için gönderiyor. Kısacası, geçen yüzyılın başında 100 kadar olan parça sayısı, bugün 14,000 civarında. Bunca parçanın üretimi, stoklaması ve bir araya getirilmesi, çok değişik biçimlerde yapılabildiğinden, en verimli sürecin belirlenip uygulanması, ayrıntılı iş planlaması gerektiriyor.

Öte yandan, bu parçalardan, aynı model için üretilmiş olan benzerlerinin hepsi, birbirlerinin yerini alabilir durumda. ‘Hazır yedek parça’ kavramının mümkün olabilmesi için gerekli bu durum, mikron düzeyinde hassas üretim teknikleriyle mümkün olabiliyor. Dolayısıyla, sektör aynı zamanda en yüksek düzeyde otomasyonu gerçekleştirmiş olanı. O kadar ki,yeni bir modele geçmek için, üretim zinciri üzerinde çalışan robotları yeniden programlamak yetiyor. Bu parçaların ömürleri, biribirinden farklı olduğundan, tutarlı sayılarla üretilip stoklanmaları gerekiyor.

Bu yüzden, çeşitli firmalar değişik bileşenleri üzerinde uzmanlaşmış halde. O kadar ki, otomobil üretimi artık, bir montaj işine dönüşmüş gibi. Yeni bir model tasarımlandığında, üretici, gerek duyduğu parçalar için, özellik, sayı ve teslim tarihi belirterek, internet’te ihale açıyor. Kazanan yedek parça firmasının, bu siparişi kendi sistemine sunması yeterli. Sistem, kendine bağlı robotları, eldeki iş bittiğinde yeni üretime geçecek şekilde programlıyor. Bu alanlarda sorun yok: Ekmek elden su gölden. Sektördeki en yoğun arayışlar, emisyon düzeylerinin aşağıya çekilmesine yönelik. Çünkü, dünya yollarındaki yarım milyar adet otomobil, yılda bir o kadar ton benzin tüketiyor. Nitrik oksitler, karbon monoksit ve dioksit gibi, zehirli olan veya sera etkisine yol açan gazlar salıyor. Gerçi katalitik dönüştürücü ve elektronik enjeksiyon sistemleriyle, bu emisyonlar azaltılmış durumda. Ağırlığı azaltarak yakıt tasarrufu sağlamak da mümkün.

Bu amaçla; karbon elyaflı malzemeler, güçlü polimerler, köpük ya da özel hafif metaller üzerinde çalışılıyor. Ancak, söz konusu emisyonların, filolar bazında ve kademeli olarak sıfıra indirilmesi gerekiyor. Bu da, radikal bir teknoloji değişikliğini gerektiriyor. Umut verici tasarımlardan birisi, elektrikli otomobil. Görece pahalı olmakla birlikte, halen mevcut bir teknoloji. Fakat akülerin şarj süreleri uzun, boşalma süreleri kısa. Kullanışlılık açısından, benzinli-akülü ‘hibrid’ modeller, geçiş dönemi için daha güçlü bir aday. Bu modeller, kentler arası uzun mesafe kullanımlarında benzin, yoğun yerleşim merkezlerindeki düşük hızlarda elektrik kullanıyor. Fren yaparken enerji kaybetmeyip, aküyü şarj edebiliyor. Hidrojen yakıtlı otomobiller, bir diğer seçenek. Ancak, hidrojen normal şartlar altında patlayıcı bir gaz olduğu için, güvenli olarak depolanması ve nakli bir sorun. Sıvılaştırılması içinse -252 °C’ye kadar soğutulması lazım. Dolayısıyla, gaz halindeyken, örneğin karbon nanoyapılarına emdirilerek depolanması, sonra geri çekilmesi üzerinde çalışılıyor. Hidrojeni, yakıt hücreli otomobillerde kullanmak da mümkün. Ancak, şimdilik pahalı. Hidrojenin eldesi de tartışmalı. Çünkü halen, ham petrolün ısıl parçalanmasıyla elde edilebiliyor ve bu zaten kirli bir işlem. Temiz hidrojen, suyun, güneş enerjisinden elde edilen elektrikle ayrıştırılmasında yatıyor. Bu da, fotovoltaiklerin ekonomik hale gelmesini bekliyor. Sonra da yakıt hücrelerinin…