DVD Nedir – DVD Hakkında Her Şey

DVD Nedir – DVD Hakkında Her Şey

DVD, Digital Video Disc yani Türkçe karşılığıyla Sayısal Vidyo Disk veya Digital Versatile Disc Türkçe olarak Sayısal Çok işlevli Disk anlamına gelir. DVD kelimesi de bu İngilizce kelimelerin baş harflerinden meydana gelmektedir.

Bir DVD CD’lerle göre çok daha büyük bir bilgi depolama kapasitesine sahiptir. Bu da bir filmin tamamının ve yanında birçok ekstra özelliğinde içinde bulundurulabilmesini sağlar. Bir DVD içerisinde film dosyalarının dışında veri depolamada veya MP3 doldurarak müzik diski olarak da kullanabiliriz.

Anamorphic: Basitçe anlatmak gerekirse geniş ekran bir TV‘niz varsa ve anamorphic bir DVD oynatmak isterseniz: görüntü hiçbir kayıp olmadan tam ekran haline genişletilecektir. Bu da sizi birçok geniş ekran DVD için özel ayarlar yapmaktan alıkoyacaktır.Ama geniş ekran TV‘niz olmasa bile anamorphic disklerdeki filmleri almanızı yine de tavsiye ederim çünkü bunlar genellikle çok daha iyi bir kaliteye sahip olurlar.

Double-Sided & Dual-Layer Discs (Çift taraflı ya da iki taraflı-yüzlü-diskler) Şuanda piyasada bulunan hemen hemen bütün ler iki yüzlerinde de bilgi taşıyabilmektedirler. Bunların her yüzü ikişer yüzeyden oluşur:bunlardan ilki yarı transparant olduğu için lazer alttaki ikinci yüzeyi görebilmektedir. Birçok film tek bir yüze sığmasına rağmen DVD‘nin ikinci yüzü genellikle extra özellikler için kullanılır. Eski diyebileceğimiz ve kaçınılması gerekn bazı DVD türlerinde ise her yüzde tek bir yüzey vardır ve ikinci yüzdeki bilginin okunabilmesi için kullanıcının bir kaset gibi bu yüzü çevirmesi gerekir.

Birtek yüze ve de yüzeye sahip olan DVDler 4.7 gigabytelık bir depolama kapasitesine sahiptirler. Bu normal bir CD nin 7 katı değerine eşittir. Bunun anlamı 133 dakikalık bir filmin böyle bir alana sığabileceğidir ama unutulmamalıdır ki bu 133 dakikalık görüntü ve ses CD kalitesinin kıyaslanamayacak derece ötesindedir.Bir yüzünde iki yüzey bulunduran DVD’lerse 8.5 gigabytelık bir kapasiteye sahiptirlerki çift yüzlerinde çifter yüzeyi olan DVD’ler inanılmaz geliyor ama 17 gigabytelık bir kapasiteye sahiptirler.

MPEG: MPEG sıkıştırması Motion Picture Experts Group-baş harflere dikkat-(Sinema filmi uzmaları grubu) tarafından geliştirilmiştir. Filmleri DVD lere aktarmakta kullanılan bilgi sıkıştırma yöntemi budur.Filmin tek tek her karesindeki değerlerin ve özelliklerin aynı kalması esasına dayanmaktadır.İlginç gelebilir ama basit detaylar için daha az yere ihtiyaç duyulurken çok karışık detaylara sahip sahneler için örneğin yağmur,duman,kalabalık gibi sahnlerin bulunduğu kareler için çok daha fazla yere ihtiyaç duyulur.

Ratio (Oran) / Widescreen (Geniş Ekran): Standart geniş ekran sineam oranı 1.85:1 şeklindedir yani bu sinema perdesinde gördüğünüz filmin 1.85 kere daha geniş olduğunu belirtir. CinemaScope yada Panavision adları ine anılan sistemlere göre çekilmis filmlerde ise bu oran daha küçülür çünkü bunlar daha geniştirler:2.35:1 gibi bir orana sahiptirler.

Standart Geniş Ekrana Karşı: Günümüzde standart TV oranı 1.33:1 dir (ya da 4:3 de denebilir)-Bu eski Akademi standardını yansıtmaktadır-Bununla beraber geniş ekran olarak çekilen sinema filmleri nerdeyse kare şeklinde olan TV ekranına sığdırılabilmesi için bir ayarlama yapmak şarttır.Ancak artık günümüzde Film meraklıları için geniş ekran TV‘ler de üretilmiştir ve bu TV‘ler filmleri orjinal sinema görünümlerine nerdeyse birebir TV ekranına yansıtabilmektedirler.16:9 şeklinde bir genişlik-uzunluk oranına sahiptirler ki bu da 1.77:1 ölçüsü anlamına gelir ki tam olmasa da nerdeyse sinema perdesindeki görüntüyle aynıdır.

Anamorphic özelliği bulunan DVD’ler geniş ekran TV si olanlar için otomatik olarak filmi TV ölçüsüne uyduran bir ayarlamaya sahiptirler.(Cinemascope filmler hala tam olarak bu ölçüye uydurulabilmiş değildirler.)

Günümüzün modern filmlerinden çok az bir kısmı (göze çarpan birkaç önemli istisna olarak The Blair Witch Project ve Eyes Wide Shut gösterilebilir) TV boyutunda 4:3 ölçüsüyle çekilmiştirler. Bu da demektir ki DVD formatına aktarılmış bir filmi normal bir TV ekranında izlerken çoğunlukla ancak kenarlardan kayıplar vererek tam ekran seyredebildiğimiz için orjinal filmin sinama perdesinde görünen kısmının neredeyse %33 lük bir kısmını görememekteyiz.